Bir maniniz yoksa İlhan Berk’e bekleriz!


Yazmayı kendisi için bir cehennem olarak tanımlayan usta şair İlhan Berk (1918–2008) şöyle devam eder: “Yeryüzü, bu en büyük kitap, hep yazılmalıdır. Sözcükler, sevgili sözcükler yerlerinden oynatılmalıdır, yeni bir yaşam adına.” Necatigil'in deyişiyle şiirimizin ‘uç beyi' Berk'in şiirleri, resimleri, kitapları, defterleri, çalışma odası, fotoğrafları, giysileri ve özel eşyaları ilk kez Bodrum dışına bir sergiyle çıktı. Bursa Nilüfer Belediyesi Nazım Hikmet Kültürevi'nde açılan ve küratörlüğünü şairin oğlu Ahmet Berk ve Gonca Özmen'in üstlendiği “İlhan Berk'e Ev Ziyareti” adlı sergi önceki akşam şairin dostları ve sevenlerinin katılımıyla açıldı.

İlhan Berk'in edebi mirasını paylaşmak için bu sergiyi Bodrum'dan getirdiklerini söyleyen Ahmet Berk, “Babam yaklaşık kırk yıl önce Bursa'ya gelmişti. Buraya seneler sonra tekrar geldiğinde eviyle, barkıyla, külliyatıyla gelmiş oldu. Sizler için geldi, tekrar berabersiniz.” dedi. Gonca Özmen ise usta şairi “Yetinmeyen biri oldu hep İlhan Berk. Sadece şiir yazmakla, sözün betimlediğiyle, göstermeye çalıştığıyla yetinmedi; imgeyi sözden çizgiye de taşıdı. Şiirde nasıl verili olanı, gerçekliği kendince görüp, bozup, isteyince yeniden yazdıysa, resimlerinde de aynı şeyi yaptı.” cümleleriyle anlattı.

İlhan Berk'in serginin en çok ilgi gören yazı masasını ziyaret edenler tıpkı Ahmet Haşim'in “Faust'un Mürekkep Lekeleri” yazısında “Goethe, Faust'u bu masa üzerinde yazdı. Bu lekeler Faust'un lekeleridir.” dediği gibi Güzel Irmak'tan, Delta'dan, Atlas'tan ve Galata'dan lekeler aramanın derdindeydi. Kalemlikler, masa lambası, daktilo, kamışlar, yağlıboyalar, fırçalar ile kâğıtlar, asılı duran ceket ile pantolon, beyaz şapkas ve terlikler… Bu bölüm İlhan Berk’in sanki bir yerlerden çıkıp o boş koltuğa oturacakmış gibi duruyor.

“Bu yeryüzünde, mutlu olduğum bir tek şey var: Resim yapmak.” diyen İlhan Berk'in sergide değişik boyutlarda kâğıtlara, kartonlara, zarflara, kitap kapaklarına, sayfalara ve ambalaj kâğıtlarına yaptığı resimler, yazdığı şiirler de yer alıyor. Sergide yaklaşık kırk resim ve desende özellikle çarpıtılmış kadın figürlerine anlam vermenin zorluğuna şairin “Ben resme çocuk gözüyle baktığım için, yanlışları da bu yüzden seviyorum. Yanlışlarla doludur benim yaptığım resim. Yanlışları düzeltmek ise aklımdan geçmez.” sözleri yetişiyor.

Sergi mekânının tam ortasında yer alan camekanda ise İlhan Berk'in telefon defterleri (Orhan Duru, Ahmet Oktay ve Onat Kutlar gibi dostlarının telefon numaralarını okumak mümkün), pasaportu (Emrullah İlhan Berk adıyla), emekli aylığı kartı (şairin 1 Nisan 1969'da emekli olmuş), yazarlık kartı, telefonu, iki kol saati (Zenith ve Quartz), gözlüğü, saç tellerinin hâlâ üzerinde olduğu fırçası, diş macunu, tıraş bıçağı ve aynası yer alıyor.

Diğer camekanda ise şairin Delta ve Çocuk, Güzel Irmak, Çiğnenmiş Gül ve Otağ gibi şiir kitaplarının karalamaları sergileniyor. Mektupların, fotoğrafların, el yazısı şiir kitaplarının olduğu kısımda ise ziyaretçiler dikkatle şairin izini arıyor ve bir yandan İlhan Berk'in el yazısını okumanın zorluğunu dile getiriyor. 20 Kasım'a kadar gezilebilecek sergide, Berk'in ardında bıraktığı notlar, defterler, desenler titiz bir çalışmayla sergilenirken, bu koca mirasın bir şairin elinden çıktığını da hemen ele veriyor.

İlhan Berk’in doğumunun 100. yılında yeni şiirler geliyor
İlhan Berk, vefatının ardından geride onlarca defter bıraktı. Babasının yayımlanmamış yaklaşık beş kitabını elden geçirdiklerini, pek çoğunu dijital ortama aktardıklarını söyleyen Ahmet Berk, babasının 100. doğum yıldönümünde bu şiirleri yayımlayacaklarını dile getirdi. Babasının tüm terekesini toplu halde tuttuğunu ve asla satmayı düşünmediğini söyleyen şairin oğlu, bu mirası herkesin istifadesine sunmak istediklerini ifade etti.

Usta şairin evi, sanatçılara ve yazarlara açılacak
Ahmet Berk, usta şairin Bodrum’daki üç katlı evinin, dünyanın dört bir yanından gelecek sanatçılara ve yazarlara açılacağı haberini de verdi. Babasının çalışma odasının ve kitaplarının aynen durduğunu söyleyen Ahmet Berk, “Babamın yaşadığı ev şu an kullanılabilir durumda, üç katlı binanın diğer bölümlerinin restorasyonları devam ediyor. Babamın senelerce yaşadığı bu mekânı, bir kültürevine dönüştürmeyi planlıyoruz, ondan kalan edebi mirasın sadece albümlerde ve anılarda saklı kalmasını istemiyoruz.” diyor.

Musa İğrek, Bursa
Zaman Gazetesi
12/10/2013

http://www.zaman.com.tr/kultur_bir-maniniz-yoksa-ilhan-berke-bekleriz_2151207.html

Yorumlar