Yayıncılar dev birleşmeden endişeli



İngiltereli bağımsız kitapçılar geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük kitap devi Amazon'un önlenemez yükselişi karşısında yeni bir eylem başlatmıştı: “Mahallenizdeki kitapçıdan alışveriş edin.” Eylemi başlatan kitapçılar özellikle kişisel web sayfası olan yazarlara seslenerek, sitelerinde kitaplarının satışı için okurlarını Amazon'a yönlendirmemesini istedi. Pek çok yazar bu çağrıya kulak verdi ve sitelerinden Amazon'un linkini kaldırarak okurlarından en yakınlarındaki kitapçıdan alışveriş yapmalarını istedi.

Yeni yaşanan gelişme ise dünyanın en büyük yayınevlerinden Penguin ve Random House'un geçtiğimiz ayın sonunda tek çatı altına resmen girmesi. Dünyanın önde gelen iki büyük yayınevinin bu birlikteliği hem bağımsız kitapçıların hem de butik yayıncıların yeni derdi. Apple, Amazon ve Google'un karşısında yenilmemek için birleşen Penguin Random House ‘şimdilik' kitap pazarının dörtte birini elinde bulunduruyor ve yeni dönemle birlikte yılda 5 bin farklı başlıkta kitap yayımlamayı planlıyor. Bu birleşmeden sonra dünyanın en büyük altı yayıncısı Simon and Schuster, Harper Collins, Random House, Macmillan, Penguin ve Hachette listesi, beşe düşmüş oldu. Haliyle bu iki dev yayıncının birleşmesi butik yayıncılara ve bağımsız kitapevlerine ayrılan alanı gittikçe daraltıyor. 

İki büyük yayınevinin kuruluş hikâyeleri ve arkalarındaki ‘güç' ise bahsedilmeye değer. Penguin 1935'te Allen Lane tarafından Londra'da kurulur. Lane, tüccar bir zekâyla Ernest Hemingway ve Agatha Christie'nin kitaplarını bir paket sigara fiyatına satmaya başlar, kitaplar epey rağbet görür. 1924'te Bennett Cerf ve Donald Klopfer tarafından New York'ta kurulan Random House ise klasik eserleri geniş kitlelere yaymakla işe başlar. Her iki yayınevi de sırtını iki büyük medya devine dayar. Random House'un ardında Alman medya devi Bertelsmann, Penguin'in ardında ise Financial Times gibi pek çok yayının sahibi olan Pearson var. Bertelsmann, ortaklığın yüzde 53'üne, Pearson da yüzde 47'sine sahip durumda. New York'ta merkezini kuran Penguin Random House, yayıncılık dünyasında yeni bir yönetim modelinin de habercisi. Penguin Random House'un yöneticileri ise bu birleşmeden hayli memnun.

KİTAP ÇEŞİTLİLİĞİ AZALACAK

Jennifer Rankin'e göre bağımsız İngiliz yayıncı Andrew Franklin bu birleşmenin yazarlar için kötü bir haber olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Her yıl on beş bin kitabı iyi bir şekilde nasıl basar bir yayınevi? Bünyesindeki yazara kitabının özel ve önemli olduğunu nasıl hissettirir?” İngiliz Yazarlar Sendikası'ndan Nicole Solomon ise pazarı elinde bulunduran yayıncıların öyle küçük çaplı yayın işlerine pek yeltenmeyeceğini, büyük para getirecek kitaplar üzerine yoğunlaşacaklarını söylüyor. Diğer bir endişe de erkek egemen bir yönetim modelinin yayın dünyasına gittikçe hâkim olması; çünkü senelerdir kadınların başını çektiği yayıncılık dünyası üst kadrolarda hızla değişiyor ve bu işin duayenleri bir bir çekilmek zorunda kalıyor. Bir diğer endişeli senaryo ise yayımlanacak kitap çeşitliğinin her geçen gün azalacak olması.

Tüm bu gelişmelerle birlikte yayın dünyasının daha da hareketleneceği, dengelerin değişeceği ortada. Türkiye'de henüz böyle ‘dev' birleşmeler yaşanmasa da yayıncıların bu dönüşümler, yeni yönetim modelleri ve teknoloji karşısında tedbir almaları kaçınılmaz gibi duruyor.


Yorumlar