Çarlık Rusya'sının resmidir!


Tolstoy'un ünlü romanı Anna Karenina'nın ilk cümlesi şöyledir: "Mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." Bu sözler 19. yüzyıl çarlık Rusya'sının yaşadığı halleri özetler biraz da. Rus halkının yaşadığı zor zamanların etkisi sadece edebiyata yansımaz. 19. yüzyıl Rus resim sanatı da bu ağıttan beslenir. Daha çok Rus klasiklerinden aşina olduğumuz zihnimizde yer eden manzaralar bu kez tablolarla karşımızda. "Çarlık Rusya'sından Sahneler: Rus Devlet Müzesi Koleksiyonu'ndan 19. Yüzyıl Rus Klasikleri'' adlı sergi, Rus resim sanatını ayağımıza getirdi. Pera Müzesi'nin iki katına kurulan, bu irili ufaklı tablolar aşkın, acının, sefaletin ve ölümün kol kola gezdiği dönemin Rusya'sını anlatıyor. Hayatın ta kendisini sunan sergide, İlya Repin, Venetsianov, Pavel Fedotov, Vasiliy Perov, Nikolay Yaroşenko ve ladimir Makovski gibi dönemin büyük ustalarına ait 65 eser yer alıyor.

Pera Müzesi'nde dün düzenlenen toplantıya Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Alexey V. Yerchov, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmeleri Genel Müdürü Özalp Birol, Rus Devlet Müzesi Müdür Vekili Evgenia N. Petrova ile serginin küratörü Tayfun Belgin katıldı. Sergiye girer girmez Gogol, Dostoyevski gibi büyük Rus yazarların eserlerini okuyormuşçasına bir hisse kapılabilirsiniz, zira manzara etkileyici. Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'ün Palto'sundan çıktık." sözünü hatırlatıp sergideki eserler için Rus resim sanatının paltosundan çıkanlar diyebiliriz. Mutsuz insanlar, sefalet, küçük memurlar, yoksul kentliler, çocuklar ve köylüler... Her biri bu kez tablolara konu olmuş.

Volga Kıyısında Burlaklar adlı tablosunu Rusya'daki her çocuğun bildiği, Dostoyevski'nin yakın arkadaşı usta ressam İlya Repin'in şu sözleri sergiyi özetliyor: "Ben 60'ların insanıyım. Benim için Gogol'ün, Belinski'nin, Turgenyev'in, Tolstoy'un idealleri hâlâ yaşıyor. Mütevazı çabam, vargücümle düşüncelerimi gerçeğe yaklaştırmaktır: Çevremdeki yaşam beni olağanüstü etkiliyor ve huzursuz kılıyor, adeta kendiliğinden tuvale akıyor." Volga Kıyısında Burlaklar'da, Volga'da bir mavnayı çeken on bir burlak (yersiz, yurtsuz insan) yer alıyor. Repin, figürlerin iç dünyasını çok etkileyici bir şekilde resmetmiş. Serginin gözdesi bu tablo olsa da önünde uzun uzun durup, türlü hikâyeler düşleyeceğiniz pek çok tablo daha var. Ressamların inanılmaz gözlem gücünün sıradan insanları, nasıl içene çeken bir hikâyeye bürüdüğünü göreceksiniz.

St. Petersburg'un merkezinde bulunan Rus Müzesi, dünyanın en büyük Rus sanatı koleksiyonuna sahip. Müze 360 bin eserin sadece yüzde 2'sini sergileyebiliyor. Biraz takvim dışı yaşamak ve Rus klasiklerinin sarhoşluğuyla aynı dönemin resme olan etkilerini görmek için yolunuzu Pera Müzesi'ne düşürün. Sergi 20 Mart 2011'e kadar açık kalacak.

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi
04/11/2010


http://www.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?haberno=1048619

Yorumlar