Sinop Bienali gizli anıların peşinde

Şehirleri görünen ve görünmeyen halleriyle severiz. Bakışımızdır, görmek istediklerimizdir bizi o kente yaklaştıran. İnsanlar gibi şehirlerin de bellekleri vardır, üstü deşilmeyi bekleyen. Ve bellek, usta yazar Saul Bellow'un bir kahramanının, müşterilerine fısıldadığı gibi 'hayattır'. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Sinopale, Uluslararası Sinop Bienali belleğin, anıların ve izlerin peşinde yola koyuluyor. 'Gizli Anılar, Kayıp İzler' başlığını taşıyan bienalin kavramsal çerçevesi, "bir kentte görünen ve görünmeyenlerin ele alınarak kent belleğinin algılanmasını ve bu yaşama alanına ait bilginin doğru saptanarak gelecek yıllara kalmasını sağlama" olarak belirlenmiş.

Bugün saat 18.00'de tarihi Sinop Cezaevi'nde açılışı yapılacak Sinop Bienali'nin küratörleri T. Melih Görgün, Beral Madra, Vittorio Urbani, Nike Baetzner, Rana Öztürk, Branko Franceshi, Vaari Claffey, Hande Sağlam. Bienalin mekânları ise tarihi Sinop Cezaevi, Lonca Kapısı, Dr. Rıza Nur İl Halk Kütüphanesi, Ülgen Kotra Evi, Gerze Şehir Tiyatrosu, Sinop Bilim-Sanat Merkezi.

Bir önceki bienali 'Şeylerin Yeni Düzeni' ismiyle Fransız filozof Michel Foucault'nun başlığından ödünç alan Sinopale, bu yıl sırtını Italo Calvino'ya yaslayarak usta yazarın Görünmez Kentler kitabından ilhamını almış. Tarihsel bağlamda 'geçiş alanı' olarak saptanmış bu coğrafyada 'konuşulan' ve 'konuşulmayanlara' dikkat çekmeyi amaçlayan Sinopale, kentteki gizli anıları ve kayıp izleri ele almak istiyor.

Bienale bu yıl yaklaşık otuz sanatçı katılıyor. Sanatçılar arasında şu isimler var: Ayhan&Bahar Enşici, Maria Ikonomopoulou, Karena Johnson, Hülya Karakaş, Ludwig Kittinger, Georg Klein, Rean Koen, Sıtkı Kösemen, Ronan McCrea, Anne Metzen, Daniele Pezzi, Jelena Vasiljev, Rhona Byrne, Declan Clarke, Işıl Eğrikavuk, Gülsün Karamustafa, Sean Lynch, Fiona Marron, Bea McMahon, Ferhat Özgür, Sarah Pierce, Tayfun Serttaş. Bienale katılan sanatçılar, eserlerini gizli anıların, kayıp izlerin peşinde üretmiş. Sinopale 4 Eylül'e kadar devam edecek.

'Sanat, merkezde toplanmamalı'

T. Melih Görgün (Sinop Bienali Sanat Yönetmeni) "1. Sinop Bienali'nden sonra gözle görülür bir değişim oldu. Çocuklarla eğitime ve bir altyapı oluşturmaya başladık. Gönüllü olarak bizimle çalışanlar önceki yıllarda açtığımız atölyelere katılmış kişiler. Onların aileleri ile esnaf da estetik kaygılar taşımaya başladı. Daha iyi bir yaşam alanı oluşturmak için çabalıyorlar. Bunlar bienalin dolaylı katkıları. Bienalin uluslararası bir boyutu olduğu için yabancı sanatçılara ağırlık verdik. Sinop'tan yetişen sanatçılar da var. Bienalimiz, İstanbul sanat dünyasında ve uluslararası alanda da alaka görüyor. Merkezden uzak böyle bir etkinliğin yapılması onları çeken. Sinop Bienali, Türkiye'de Uluslararası İstanbul Bienali'nden sonra en çok bilinen bienal. Sanatın merkezde toplanmaması lazım."

Bienalin paralel etkinlikleri

Sinopale 3 kapsamında uzunca bir etkinlik listesi var: Sonja Tanrısever'in 'Gotland Pedagojik Sanat Semineri', Renan Koen'in 'İçimdeki Dev Senfonim II' müzikal terapi atölyesi, Ziya Azazi'nin dans atölye çalışması, Hülya Karakaş'ın Gerze Şehir Tiyatrosu ile gerçekleştireceği 'Kaybolmak... Saklı Yüzler...' tiyatro atölyesi, Karena Johnson'ın bağımsız tiyatrolarla gerçekleştireceği sahne atölyesi, Hande Sağlam'ın küratörlüğünü yaptığı 'Sesin İzi-Engin Aksan Arşiv Sergisi', Ayhan ve Bahar Enşici'nin "Sinop'ta Unutulan Çocuk Oyunları" atölye çalışması, Rana Öztürk ve Vaari Claffey'in hazırladığı 'Geçici Olarak Rafa Kaldırıldı' sergisi.

Musa İğrek, İstanbul

Zaman Gazetesi

14/08/2010

Yorumlar