Reşad Ekrem Koçu'nun kayıp İstanbul arşivi, bir ailenin elinde

İstanbul'un sandık odası denilebilecek Reşad Ekrem Koçu'nun yarım kalan İstanbul Ansiklopedisi'nin kayıp denilen metinleri, dokümanları, resimleri aslında sessiz sedasız bekliyormuş. Araştırmacı Nedret İşli, zarflarda bekleyen maddelerin, notların ve resimlerin köklü bir aile tarafından muhafaza edildiğini ve az bir kısmı hariç günümüze kadar ulaştığını söylüyor. Bugün bu ailenin müstakil bir mülkünde muhafaza edilen, kabaca tasnif edilmiş olarak korunan kıymetli arşiv bir hazine niteliği taşıyor. Ortaya çıkan nüshalar şayet yayınlanabilirse Koçu'nun bir ömür boyu peşinden koştuğu hayali de gerçekleşmiş olacak. İşli, 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi'nin 9. sayısında kaleme aldığı "Kültür Hayatımızın Dinmeyen Yarası: Reşad Ekrem Koçu ve Tamamlanamayan İstanbul Ansiklopedisi" başlıklı makalesinde, Koçu'nun Ansiklopedi'yi yazım serüvenini ve vefatından sonra kaybolduğu iddia edilen nüshalarla ilgili yaşanan ilginç gelişmeleri anlatıyor.

1958-1971 yılları arasında 11 cilt olarak yayımlanan efsanevi İstanbul Ansiklopedisi, yazarın ölümünden sonra tamamlanamaz. 1975'te Reşad Ekrem Koçu vefat ettiğinde tek vârisi bulunan evlatlığı Mehmet Koçu'ya zengin bir arşiv, ve pazarlanamamış ansiklopedi fasikülleri miras olarak kalır. Mehmet Koçu, ölümüne kadar bu arşiv ve ansiklopedi ile geçinir. Nedret İşli, makalesinde Semavi Eyice'nin ve kimi tarihçilerin bu arşivin dağıldığından ve satıldığından söz ettiğini söylüyor. Semavi Eyice arşivin akıbeti hakkında 'Geçmişten Günümüze İstanbul Ansiklopedisi'nde Tercüman gazetesine satıldığını, arşivin dağıldığını ve en nihayetinde Mehmet Koçu'nun ölümünden sonra karanlıklarda kaybolduğunu yazıyor. Nedret İşli ise makalesinde bunun doğru olmadığını iddia ediyor.

Semavi Eyice: Koçu'nun biçimiyle bu iş yapılamaz

"Rahmetli Reşad Ekrem Koçu'nun odasında bir dolap vardı. Zarflar alfabe sırasına göre sıralanmıştı. Bazı maddeler boş kalmış, eksikleri vardı ve atlanmıştı. Vefatından sonra her şey evlatlığı Mehmet Koçu'ya kaldı. O da bunları sattı, savdı. Bir cenazede rastladım ve azarladım. Yok hocam satmadım her şey duruyor dedi ama yalan. Ben maddelerin tamamlandığına kani değildim. Çünkü bazı maddelerin yazılması için benden rica etmişti, ama ben yazıp vermiş değilim. Ansiklopediyi yayımlamak istiyorlarsa yapsınlar, ama tam değil. Reşad Ekrem Koçu'nun biçimiyle bu iş asla yapılamaz. Bir ara Tercüman gazetesi denedi ama bitiremedi. Böyle bir iş kolay değil. Ne derece doğru bilgi var, onlara bakmak gerekiyor. Bu iş yapılacaksa bu işle ilgili olan kişiler toplanır ve enine boyuna her şey konuşulur."

Nevzat Bayhan: Yayımlanması için bürokratik işlemler tamam

"Tamamlanmıştı, eksik belgeleri vardı, sağ sola dağılmıştı gibi pek çok soru vardı. Bunlarla uğraştık iki yıldır. Sonunda kaynaklara ulaştık, sandıklar içinde bekleyen belgeleri gördük. Maddeler yazılmış duruyor. Doğan Yayınları ile görüştük. Yayımlanan 11 cildin yayın hakkı onlardaydı. Vârislerle görüşüldü. Bu maddelerin yeniden yazılması lazım. Çizimlerin teliflerinin alınması gerekiyor. Çok uzun bir yol ama bürokratik konuların çoğunu bitirdik. Finansman kısmı çok önemli. Kültür AŞ'nin tek başına yapabileceği bir şey değil. 3 trilyona varan bir maliyet var. Ansiklopedi için 2010 Ajansı'na müracaat ettik. Görüşmeler sürüyor."

Nedret İşli: Düzenleyip basılmayı beklenen bir hazine

"Kayıp denilen belgeleri ben bulmadım. Arşivin varlığı 8-10 yıldır biliniyordu. Reşad Ekrem Koçu'nun evlatlığı Mehmet Koçu, büyük bir yayınevinde çalışıyordu. Ömrü boyunca bu yayınevi ona her türlü yardımı yaptı. Mehmet Koçu, arşivi bu yardımlar nedeniyle yayıncı aileye İstanbul Ansiklopedisi'nin haklarıyla birlikte devretti. 2000'li yıllarda aile ansiklopedinin yayımlanması için faaliyete geçti. Doğan, YKY gibi yayınevlerinin yanında başta Murat Belge olmak üzere bazı yazarlar ile görüşüldü. Onlar da bu malzemeyi görüyor. Ansiklopediyi görenler ne yazılı ne de sözlü anlamda bundan söz etmedi. Bunu ilk defa biz dile getirdik. Bu bilinen ama konuşulmayan bir mevzu idi. Bab-ı Âli'de yayıncılık yapmış bu ailenin elindeki malzeme düzenlenip basılmayı beklenen bir hazine. Gördüğüm kadarıyla çok zengin. Yayın hakları ve malzemeler bu ailede. Arşiv bahsedildiği gibi dağılmamış."

Musa İğrek, İstanbul

Zaman Gazetesi

18/08/2010

Yorumlar