'Pazarlama gibi bir kaygım yok'

38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin gözdesi, klasik müzik dünyasının genç ismi Lang Lang, Haliç Kongre Merkezi'nde dün akşam verdiği konser öncesinde, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sultanahmet Four Seasons Hotel'deki toplantıya Lang Lang'ın yanı sıra konserin destekçisi Borusan Holding CEO'su Agah Uğur ve Uluslararası İstanbul Müzik Festivali Direktörü Yeşim Gürer Oymak katıldı. Lang Lang, ülkesi Çin'de 40 milyon çocuğa piyano öğretmekle meşhur. Öyle ki bu çalışması 'Lang Lang etkisi' olarak akıllarda yer etmiş durumda. Yirmi yedi yaşındaki piyanist, toplantıda muzip bir çocuğu andırıyordu. Toplantıda epey hareketli ve heyecanlı olan sanatçı pek çok soruyu cevapladı. Lang Lang'ın minik söyleşisinden notlar şöyle:

"Frédéric Chopin 24. etüdü ile ilgili bir animasyon film yapıyoruz, önümüzdeki yıl gösterilecek. Filmdeki dört oyuncudan biriyim, çekimler yeni bitti. Piyano sihirli bir uçak makinesine dönüşüyor. Çocuklar sihirli halı öyküsü gibi sihirli bir piyano ile uçuyorlar ve bütün dünyaya Chopin'i tanıtıyorlar. Londra, Paris, Çin'e gidiyorlar, belki İstanbul'a da uğruyorlar. Arkada bütün Chopin etütlerini duyabiliyorsunuz. Ben Chopin ile bir düet yapıyorum."

"Benim için gençlere esin kaynağı olmak büyük bir onur. Öğrenciler kendilerini bana yakın hissediyorlar. Bu benim yaşımla ilgili olabilir, olmayabilir de. Bildiğiniz gibi Leonard Bernstein 60'lı yaşlarda televizyonda gençler için bir program yapmaya başladı. Gençlere müziği sevdirme konusunda çok da popüler oldu. Geçmişten gelen geleneği bugüne taşımak gerçekten çok önemli. İşimiz geçmişten çok daha kolay. İnternet var. Müziği birçok şeyi kullanarak tanıtabiliyoruz. Bu yüzden müzik aracılığıyla gençlerle ilişki kurmak daha kolay oluyor."

"Çin'de bütün çocuklar müzik aleti çalıyor. Bunların yarısı da piyano çalmayı tercih ediyor. Bir müzik aleti çalmak, çocukların kişilik gelişimi açısından çok önemli. Bu sayede çocuklar yüreklerini açmayı ve duyarlı olmayı öğreniyorlar. Klasik müzik herkes için. Bunu aklımızda tutarsak herkesi mutlu edebilecek bir müzik ortamı oluşturabiliriz."

"Sanatsal olarak normal bir klasik müzisyenim. Yaşıma uygun görünmeyi seviyorum. Tom and Jerry gibi frak giymek, papyon takmak çocukluk hayalimdi. Ama konserlere çıkmaya başladığımda papyon beni çok terletti, kullanmaktan vazgeçtim. Böylesi daha rahat. Benim için önemli olan doğal olmak, herhangi bir pazarlama kaygım yok."

"Müzisyen olarak çok şanslıyız. Çaldığımız parçalar çok uzun süredir var. Bizim için önemli olan onları yeniden anlamak ve müziğin anını yaşayabilmek. Aslında bütün bu parçalar yaşayan eserler. Birinci notadan itibaren son notaya kadar yaşamlarını sürdürüyorlar. Ondan sonra da müzik ister yere ister göğe girip kaybolabiliyor, ta ki birileri onları bir daha çalıp da dünyaya geri çağırana kadar. Tabii ki her piyanistin onları çalış tarzı çok farklı olacaktır. Çünkü her seferinde müzik farklıdır, onları anlayışımız, deneyimlerimiz birbirinden farklıdır. En önemlisi bestecinin zihniyetini öğrenmek. Besteci sizin hem en iyi dostunuzdur hem de o anda sizi en çok zorlayandır. Ondan aldığınız şeylere kendimizden bir şey katıyoruz. Burada bir denge yakalamak çok önemli. Kendinizden çok şey katarsanız ortaya farklı bir yapıt çıkar."

Musa İğrek, İstanbul

Zaman Gazetesi

11/06/2010

Yorumlar