Topkapı içine Kremlin Sarayı kuruldu

Oyma yeşimden bir kabza. Göz alıcı elmaslar, yakutlarla bezenmiş. Kının üzerinde ise altın dallar ve yapraklar. Dövme çelikten yapılmış hançerin üzerinde talik yazıyla "Hançerini çıkarıp aç göğsümü-Bırak da kaynayan aşkla dolu dermansız kalbim ışık görsün-Peygamber ve sahabesi adına bütün dileklerin yerine gelsin-Allah yardımcın olsun" diye yazıyor. Mesgud oğlu Mahmud'un ince bir işi olan 17. yüzyılın ikinci yarısına ait bu hançer, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Rus çarlarına hediye olarak giden yüzlerce parçadan biri.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın, Topkapı Sarayı Müzesi ve Moskova Kremlin Sarayı Müzesi işbirliğiyle düzenlediği Moskova Kremlin Sarayı Hazineleri Topkapı Sarayı'nda sergisi vesilesiyle iki saraydan derlenen yaklaşık 110 parça eser Topkapı Sarayı'nda sergileniyor. Projenin ikinci bölümünü oluşturan "İstanbul Topkapı Sarayı Hazineleri Kremlin Sarayı'nda" sergisi ise mayıs-ağustos ayları arasında Moskova Kremlin Müzesi'nde açılacak. Sergide Osmanlı sultanlarının saltanat sembolleri, şahsi eşyaları ve saray yaşamı ile ilgili 100'ü aşkın eser yer alacak.

Doğu Avrupa'nın iki önemli medeniyeti Osmanlı ve Rusya, hep savaş meydanlarında buluşmamışlar. 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı topraklarından Rusya'ya ithal edilen mallar, Moskova sarayının resmi ve gündelik hayatına, bazıları asıl işlevleriyle bazıları ise yerel koşullara uydurularak veya hiçbir değişikliğe uğramadan kullanılıyordu. Hem gündelik hem de dini kıyafetler, çeşitli iç mekân örtüleri, Rus sarayının estetik anlayışına uyan desenli Osmanlı dokumaları çok rağbet görüyordu. At örtüleri, eyer ve kın kaplamaları, kalkanlar ve zırh kolçakların iç yüzey kaplamaları için de Osmanlı dokumaları kullanılırdı. Rusya'ya ithal edilen pırlantalı, yakutlu, zümrütlü Osmanlı mücevherleri de yine hem kilisede hem de gündelik hayatta oldukça ilgi görüyordu.

Usta sanatkârların ince işleri

İki ülke arasındaki diplomatik ve ticari ilişkiler sonucunda Kremlin Müzesi envanterine giren Türk sanatı koleksiyonunun bir bölümünü oluşturan kılıç, miğfer, hançer gibi silahlar, koşum takımları, mücevherler, cep saati, leğen-ibrik, divit gibi eserler, bu sergi vesilesiyle ilk kez üretildikleri yerde ziyaretçilere sunuluyor. Eserlerin dönemin en iyi ustalarının elinden çıktığını fark edebiliyorsunuz. İki sarayın da debdebesini ele veren göz alıcı eserlerde Müslüman ve Hıristiyan kültüründen izler var.

Rus ve Osmanlı sanatkârlarının el emeği göz nuru incelikli eserleri, iki medeniyetin sanatsal gelişimini de izleyicilere sunuyor. Osmanlı-Rus ilişkileri tarihinde, 16-17. yüzyıllara ait eserlerden oluşan sergide, çarların, devlet başkanı, ordu başkomutanı olarak kullandıkları objeler, saray törenlerinde, özel hayatlarında ve dini törenlerde kullanılan pek çok eser, Topkapı Sarayı'nda meraklısını bekliyor. Sergide, Moskova Kremlin Sarayı'nın ilk atölyelerinden biri olan ve halen Silahhane Müzesi olarak faaliyet gösteren Silahhane'de Çar için üretilmiş tören, savaş ve av silahları da görülmeye değer.

Moskova'da bir diğer atölye olan Ahırlar Amirliği'nde atlar için yapılmış tören koşumları; altın ve gümüş atölyelerinde çalışan ustaların çarın özel ve günlük hayatında kullanması için ürettikleri eşyalar; çoğu soylu Rus ailelerinin kızları olan usta terzi ve nakışçıların bizzat Çariçe'nin gözetimi altında Çariçe Dairesi'nde hem kilise için hem de gündelik kullanıma yönelik olarak dikip, sırma ve incilerle bezedikleri örtü ve kıyafetler de Kremlin'den Topkapı'ya doğru yollara düşen eserlerden. Topkapı Sarayı Müzesi ve Moskova Kremlin Sarayı Müzesi koleksiyonlarını tek çatıda altında toplayan sergi, 7 Haziran'a kadar gezilebilir.

Musa İğrek, İstanbul

Zaman Gazetesi

14/03/2010

Yorumlar