2010'a Osmanlı Türkçesi ile girecekler

Enis Batur, geçtiğimiz haftalarda bir söyleşisinde "Bu coğrafyada 600 yıl boyunca hâkim olmuş bir kültüre ulaşmamızı sağlayacak aracı tanımıyor olmamız akıl alır iş değil. Öğrencilere neden öncelikle Osmanlıca ve yanında iki yabancı dil öğretilmiyor? Bu mahrumiyete eğitim diyebilir miyiz?" diye biraz yakınmıştı. Usta şaire Prof. Dr. İlber Ortaylı, Alev Alatlı, Prof. Dr. Mete Tunçay, Dursun Gürlek gibi isimler de destek vermişti. Batur haklıydı bu yakınmada. Üzerine kurulduğumuz medeniyeti anlamak, üstü kat kat bulutlarla örtülmüş bir dili ışıltılı bir zamana kavuşturmakla mümkün olacağı ayan beyan. Sadece 'bir kesim'e ait olduğu düşünülen ve sahiplenilen Osmanlı Türkçesi artık pek çok kültür sanat merkezinde daha da ötesinde yurtdışında çeşitli üniversitelerde öğretiliyor, bir bir kurslar açılıyor.

2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'a doğru giderken İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ile Divan Araştırma ve Eğitim Derneği, (Divan-Der) bir proje için harıl harıl çalışıyor. 'Kültür ve Tarih Mirasımızla Buluşmak' adıyla bir bir açılan Osmanlı Türkçesi kursları sayesinde 2010'da herkes bu medeniyet dilini kolayca öğrenebilecek. Yazın rehavetini sırtını dönüp yüzünü koca bir hazineye çeviren yaklaşık üç yüz kişi Mecidiyeköy'de, Ümraniye'de, Sultanbeyli'de, Eyüp'te haziran ayından beri derslere katılıyor. Proje genişleyerek devam ediyor. Yetkililer gidişattan memnun. Bu yazlık kurslarda alınan verim, ekim ayında başlayacak kursların şekillenmesine ve projenin genişlemesine vesile olacak. 'Bir milleti anlamak için önce onların konuştuğu dili öğrenmek lazım' sözüne tutunup 2010'da tüm gözlerin üzerinde toplanacağı İstanbul'un dilini öğrenmemek için pek bir bahane kalmadı gibi. Şehri bir yabancı çekingenliğiyle gezen insanlar, yerlerini meraklı bakışlarla dolaşanlara devredecek diyebiliriz.

Osmanlı Türkçesi okuma ve yazma dersleri vererek kültürel mirasımızla doğrudan iletişim kurmak isteyen bireylere katkıda bulunmak istediklerini söyleyen Divan-Der Genel Koordinatörü Ömer Erem, "Hem Osmanlı Türkçesi ile basılmış eserleri hem de İstanbul başta olmak üzere tarihî eserlerimiz üzerindeki Osmanlı Türkçesi yazı ve kitabeleri okuyabilme kabiliyetini artırıcı eğitim faaliyetlerinde bulunmak, kültürel geziler, konferanslar ve atölye çalışmaları tertip etmek istiyoruz. Uzman öğreticiler tarafından her seviyede verdiğimiz kurslar sayesinde tarihî ve kültürel mirasımızla barışık bireylerin sayısını artırmak gayesindeyiz." diyor.

Kursa gelenlerin pek çoğunun Osmanlıcanın Türkçe olduğundan haberi yok desek şaşırmayın, zira Osmanlı Türkçesi bambaşka bir dil olarak anlaşılıyor. Kurs yetkilileri öncelikle bu önyargıyı kırmaya çalışıyor. Ciddi anlamda talep gören bu ücretsiz kurslar, dört kurdan ve her kur on haftadan oluşuyor. Hafta içi ve hafta sonu olarak farklı sınıflar mevcut. Ömer Erem, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'a doğru yaklaştığımız şu günlerde insanların bu denli tarih kokan bir şehirde Osmanlı Türkçesini öğrenmeyi çok arzu ettiklerini söylüyor ve ekliyor: "Bu şehri anlamak ve onu keşfetmek bu topraklar üzerinde 600 yıl hüküm süren bir imparatorluğun dilini öğrenmekten geçiyor biraz da."

Divan Araştırma ve Eğitim Derneği, tarihimizle ilgili akademik çalışmalara katkıda bulunmak, ileride doğacak talepleri karşılamak için uzman öğretici yetiştirmeyi arzuluyor. Bu sayede eski ve yazma eserlerin bulunduğu kütüphaneler neşeli bir zamana kavuşabilecek. (http://www.divander.org, 0506 608 85 74)

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi
06/082009

Yorumlar